başlıkların bir kavramın ismi şeklinde, bir eylemde mastar eki kullanarak yazılması gerekir.
Örneğin:
"bu akşam nereye gideceğim" değil "akşamları gidilecek yerler" gibi olmalı.
"spor yapma" değil "spor yapmak" şeklinde olmalı.

başlık ; tanımı yapılacak kelimeler dizisi şeklinde olmalıdır, sonuna nokta konulmamalıdır.

entryler içinse;
-herhangi bir başlığı tanımlamalı
- 'alıntı' yapılabilir (örn bir başlığı tanımlamak için birinin söylediği bir sözü yazıp bkz atılabilir)
- ' bkz ' yapılabilir.

başlığın altına yorum yapar gibi güzel yazı, aynen benim de , mükemmel, tarzı sözler yazılmamalı, onun yerine
((bkz:komik)) ((bkz:mükemmelll)) şeklinde yorum yapılablir.

Bkz ile gbkz arasında farklar vardır. Eğer özellikle başka bir başlığa yönlendirmek istiyorsanız “bkz” ; kurduğunuz cümle içinde kullandığınız kelimelerin anlamını (terimler gibi) göstermek için “gbkz” kullanmalısınız.


yazım hatası yapmamaya özen gösterilmelidir. sonuçta burası bilgi platformu, özel mesajlaşma alanınız değil :)

başlık açılmadan önce arama kısmından başlık açılmış mı veya konuyla ilgili başka başlıklar var mı diye kontrol edilmelidir. Aksi takdirde başlığınız taşınabilir veya silinebilir. Bu da size eksi puan olarak geri dönebilir :):

Burada video ile sözlük kullanımını kısaca anlattık. yakın zamanda büyük bir güncelleme gelecek ve sitedeki değişimleri tekrar sizlere açıklayacağız.
video



google play dişçi sözlük uygulaması indirme linki : Dişçi Sözlük Uygulaması

İos için malesef şu an uygulamamız yok fakat aşağıdaki adımları uygulayarak, ana ekrana simge ekleyip çok basit bir şekilde aynı uygulama gibi kullanabilirsiniz

1- görsel


2- görsel


3- görsel


4- görsel
arka grup dişlerin oklüzal yüzünde gelişim oluklarının kesiştiği yerlerde görülen iğne ucu şeklindeki sivri çukurcuklardır.
ağız köşelerinin çatlaması, kuruması veya enfekte olması şeklinde tanımlananan hastalıktır. perleche veya angular stomatitis diye de adlandırılır. tükürük (saliva) dudağın köşelerinde sıkışıp birikir ve daha sonra kuruyunca oradaki deri çatlar. kişi çatlamış deriyi, yalayıp ıslattıkça da o bölgede mantarın büyümesi için daha elverişli bir ortam oluşturur.
en yaygın nedenlerinden birisi candida mantarıdır. bunun dışında susuzluk, kötü ağız ve diş bakımı, diş teli veya protez kullanımı, üst dudağın alt dudağa göre daha ileride olması, vitamin veya demir eksikliği, sigara kullanımı da sebelerine eklenebilir.
diyabet hastalarında yaygın görülmesi, bu kişilerin kanlarında yüksek oranda glikoz bulunması ve candida gibi mantarların da glikozu büyümek için kullanması yüzündendir. ayrıca bu kişilerin bağışılık sistemi zayıf olduğu için iyileşme süreleri de daha uzundur.
angular cheilitis antibakteriyel, antifungal veya nemlendirici kremler ile tedavi edilebilir. eğer hastalığın nedeni vitamin veya mineral eksikliği ise, yeni bir diyet veya takviye besinler de önerilebilir.
lütfen yerleşen arkadaşlar bu başlık altında bilgi verebilir mi? önümüzdeki senelere güzel referans olacağını düşünüyorum.
Son yıllarda çoğumuzun büyük hayallerle girdiği Diş Hekimliği bölümü yine çoğumuzu yeni mezun olduğunda hayal kırıklığına uğramasına sebep oluyor. Sen git 5 sene (belki daha da uzun ((bkz:arkasıradakiler)) uğraş, sürün, maddi manevi kendinden ve ailenden birçok şeyi feda et sonra iş aramaya başladığında yeni mezun olduğunu belirttiğin halde "özgeçmişinizi görelim" diyen ve asla yeni mezun dönemini yaşamamışçasına hayatını idame ettirip kanal tedavilerinde hala endomethasone kullanan saygı değer yaşı fazla olan hekim bireyimize cevap verdikten sonra sana "görüldü" atsın. Ya da normal bir iş görüşmesine gittiğini düşündüğün bir klinikte teknisyen olduğunu yeni öğrendiğin tekno birey sana küfür gibi maaş teklif etsin. İşte yeni mezun olmak tam da iki önceki cümle kadar kafa karıştırıcı bir dönem. Ama bunlara rağmen bu dönemleri herkesin yaşayabileceği bilinmeli ve asla kafanıza yatmayan insanlarla iş yapılmamalı. Elbet herkes hakettiğini bulacaktır.
Gerçekten her gün ciddi ciddi düşündüğüm sorun. Asistanlar hocaların tribi, cebimizden harcayıp 5 kuruş maaş almamamız derken sinir/stres katsayım arşa çıktı. Yurtdışı düşünmüyor olsam çoktan bırakmıştım. Mezun olduğumda buraya okuduğum fakültedeki bütün hoca ve asistanları tek tek eleştirerek size bir “How to pick dental school 101” dersi vereceğim. Ki siz benim yaptığım hatayı yapıp bu Allah’ın belası yere gelmeyin
Final haftasına çok az bir zaman kaldı. Ben hariç herkes konser konser geziyor. Diş hekimliğinin geleceği muamma. Mental ve psikolojik olarak çöktüğüm bu dönemde mesleğe atandığımda şu tarihler arasında ne yapıyordun diye sormayı düşünüyorum. Çeşitli aktivitelere giden arkadaşlarımın tedavisini yapmayı düşünüyorum. Atandığımda şiddete uğrayabilirim, belki de dil öğrenip Almanya ya kaçabilirim, sağlık sisteminden dolayı az kazanacağım varsın onlardan gelen 3 5 kuruş da gelmesin. Hiççç öylesine bilendim kırıldım incindim ve artık eve gitmek istiyorum. Sizlik bir durum yok sevgili arkadaşlarım bu bölüm benim kişisel mevzum ve sıkıldım bu mevzudan
Hemen tedavi edilmesi gereken ciddi,hayatı tehdit eden alerjik bir reaksiyondur. Atlattıysa ne mutlu biz diş hekimlerine.
hastaların bir yerlerde gördüğü faydalı(!) uygulamaları bize de öğretircesine anlatması
halihazırda eğitim görmekte olduğum, nisan ayı içerisinde yeni binasına taşınması beklenen okul
Şuan pandemi olduğu için yaptığım şey. Tanıdık bir hekimin kliniğinde hastalarla şakalaşarak takılıyorum. Sürekli ayakta izlemek gerektiği için yorucu fakat eğlenceli
Bu sene uzunca bir süre deneyimlediğim, yaklaşık 18 ay süren serüven sonucunda, tam zamanlı bir çalışma zamanı gerektiğini gördüğüm, devamlı, planlı, sağlam bir psikoloji ve doğru kaynaklarla dereceye oynayabilineceğini düşündüğüm, insan yoran bir sınavdır
Masseter kasına yapılan botoks işlemidir. Diş sıkma (bruksizm), gece uyurken diş gıcırdatma problemlerini çözmek için uygulanır.
Gece gündüz farketmeksizin her stresli anımda (olmadığımız bir an mı var) diş sıktığım için yaptıracağım. Ortodontik tedavi sonrası plak takıyorum ama plak varken bile sıktığım ve artık sıkma sonucu oluşan ağrıya dayanamadığım için botoksa karar verdim.
Yaptırdıktan sonra deneyimlerimi paylaşırım. Var mı yaptırıp deneyimlerini paylaşmak isteyen ?
şarkı değil şarkılar demek zorunda kaldım. hepsinin ayrı yeri var şimdi, baş köşeye birini çekip oturtamıyorum. neyse efenim şöyle aralarında kıdem farkı olmaksızın birkaç şarkı bırakalım ^^
https://www.youtube.com/watch?v=5-juDiDTYfw
https://www.youtube.com/watch?v=Vmw_KUF_oaM
https://www.youtube.com/watch?v=kQoOASpMLWk
https://www.youtube.com/watch?v=xgqooJ1lp3A
https://www.youtube.com/watch?v=LLBQfnHXQPI
youtube videolarının yarısını buraya taşıdığım için mazur görünüz, hayattaki 5 dakikalık şöhret hakkımı kullanıyormuş gibi hissettiğim için aklıma ilk gelenleri paylaştım, tavsiyeler için dm kutumuz hep açıktır.
Piyasada birçok kaynak kitap bulunmakta. Bu yüzden dus çalışmaya yeni başlayacaklar için kaynak kitap seçimi zor olabilmekte. Bu konuda tecrübeli olan değerli yazarlardan, uzmanlık sınavına hazırlanmaya yeni başlayan veya başlayacak olan yazarlara tavsiyelerini ve yorumlarını bekliyoruz :)
artık gına getiren mizahtır. tamam en diş hekimiz sizsiniz, gerçekten hastalarla çok komik diyaloglara giriyorsunuz inanıyoruz canı gönülden ama mizah herkesin yönelmesi gereken bir alan değildir belki de (*)

örnek:
hastaya rubber dam ile işlem yapıcaz dedim hasta "roberto carlos emekli olmadı mı ya" dedi ahhdsgd.

pedo kliniğindeyken ağzını açamayan hastaya "uçak geliyoor" demişimdir ve işimi hemen bitirmişimdir.
bu konu hakkında daha ilk gün (evet, birinci sınıfın ilk günü geçmişti bu konuşma) hocamız 'eğer severek gelmediyseniz, okuyamayacağınızı düşünüyorsanız bölümü birinci sınıftan bırakın başka bölümlere geçin' gibi bir konuşma yapmıştı. Aslında hocalar fikirlerini daha o zamandan bu kadar olumsuz beyan etmiş olmalarına rağmen çevreden genellikle 'hasta bakmaya başlayınca bölüm daha çok seviliyor' şeklinde duyumlar alıyorum. Henüz 3. sınıf öğrencisi olduğum için o aşamaya gelemedim fakat birinci ve ikinci sınıfta bu konu kafamı çok karıştırıyordu.

Bu bölümü okumasam ne okuyacağım, (diş hekimliğinde de sıkıntılar olsa da) başka hangi bölümde iş bulma ihtimalim bu kadar yüksek? gibi sorular soruyorum kendime. Zaten bir sağlıkçı olmayı isteyen ben için bu tür sorular bölümü bırakma isteğimi az da olsa törpülüyor. Eminim bu bölümü bırakma olayını hepimiz veya çoğumuz yaşamışızdır. 60 almayı beklediğimiz pratikten 30 alınca acaba bende bir problem mi var diye sorguladığımız çokça olmuştur.

Bu konuda genel fikrim şu: eğer bölümden nefret etmiyorsanız veya kafanızda başka bir bölüm alternatifi yoksa veya olan alternatif çok da cezbedici değilse bölümü bırakmayın. Notlar gelip geçicidir, büt'ler gelip geçicidir. Preklinikte bir asistanın size kızması, bir vizeden 20 almanız hocalar veya asistanlar için çok da önemli değildir; onlar da gelip geçicidir. bu yüzden bu ayrıntıların hayatınızı değiştirecek bir hamle olan 'bölümü bırakma'nıza vesile olmasına izin vermeyin. (diye düşünmekteyim)

EDİT: yol yakınken dönün arkadaşlar tünelin ucu bambaşka bir yere çıkıyor